‘’Fovizm her şey değildir; yalnızca her şeyin başlangıcıdır” diyen Henri Matisse ve André Derain’in fovizm serüveni 1905 yılında başlamıştır. İlerleyen dönemde, özellikle Alman dışavurumculuğu üzerinden, modern sanatın gidişatında kalıcı bir etki yaratacak olan bu çalışmalar fovizm adı altında ele alınacaktı. Tuvalin yüzeyine yayılan canlı ve güçlü renkler dış dünyanın salt birer izlenimi olmakla yetinmiyor, ressamın duygularını da haykırıyorlardı. İşte fovist bir portre olan Dansçı adlı resim, ışık ve gölge arasındaki sınırları yıkan kalın fırça darbeleriyle, renkleri birer dinamit gibi kullanan André Derain’in çalışmalarından biridir. Öyle ki figürün durgun haline ve ifadesiz yüzüne karşılık, resimdeki duygusal yoğunluk, özellikle mavi ve turuncunun koyu tonlarında kullanımıyla verilmiştir.